Hafifçe bir mesaj verdim ve tebessüm ederek ayrıldık. Antalya’da eve gelir gelmez Seline bir mesaj attım ve seninle çok mutluydum diye yazdım. Ancak bir yanıt alamadım ve beklemeye başladım. Sonunda bir mesaj daha geldi ve geç cevap verdiğinden özür dileyerek nöbet için hazırlandığını söyledi. Ben de rahatladım ve onunla ilgili hayaller kurmaya başladım.
Ertesi gün pazar olduğu için müsaittim ve yine onunla görüşebilirdim. Ancak Cafer’in yarağının inmesini istemediğim benzer bir hali vardı. O sırada sessizce kameraya çekmeye devam ediyordum. Karım ayağa kalktı, külodunu dizlerine kadar sıyırarak masaya domaldı ve Cafer’e “Hadi gel becer beni!” dedi. Cafer ise şaşkın bir şekilde bana bakıyordu. Vajinamı emmeye başladı ve ben bir seçim yapmalıydım. Ya karşı çıkacak, konuşacaktım veya sessizce yerime kalıp oğlumun işini bitirmesini bekleyecektim.
Sonunda olmaz dedim ve bu günahı tekrar işleyemeyeceğimi söyledim. Kalkmayı düşündüm ama durdum. Dün gece neden kalkmadın diye sormaz mıydı? Eğer zevk almadıysam neden kendimi yaptırdım diye sormaz mıydı?
